Ecem Nil Günaydın
Nereye gitti bu sonu gelmeyen muhabbetler?
Hu huu kimse yok mu? Bir bakıyoruz ki sahiden kimseler yok. Bir zaman makinesine atlayıp yoklayalım eski iletişimlerimizi. Bakkal amcalardan tutunda tatlı küçük esnafların yeni demlenmiş çay kadar sıcak sohbetleri, tarihin tozlu raflarına kaldırılmış bile. Doksanların süpermarketleri virüs gibi çoğalırken, mahalleli aradığı her şeyi o koca raflarda buluverirken bir şeyi bulamadı sanki: Samimi iletişim!
Gelgelelim bu yitip tükenen samimi iletişimimizin nedenlerine...Yeni medya araçları eskisinin yerini doldururken sandık ki geçmişin bir uzantısıdır. O da medya bu da medya kardeşim diye diye geldik buralara kadar. Adı üstünde, geçmiş geçmiştedir yenilerine hoş geldin denir demeyin hemen. Yeni medya dediğimiz şey bol etkileşimli olmasını sevsek dahi global markalardan mahalle bakkallarına kadar her birimiz karşılıklı iletişimden çekinir olduk. Böyle olunca da yeni medya araçları ellerimize iliştirilen bir kitle ikna silahı oluverdi. Bizde çektik vurduk sosyal yaşantımıza.
Sosyal medyanın pazarlama kadar en az reklamcılıkta da devrim yapacağı dünden belliydi. Oysa ajanslar sadece 100-140 karakterlik basın bültenleriyle kısa kesmeye çalışırken, insanlar sosyal medyadan hashtagler ile oturdukları yerden dünyayı değiştirmek için uğraşıyorlar bile. Yetmiyor, platformdan platforma zıplayıp duruyoruz. Diyebiliriz ki elimizdeki telefonlar dilimizi yuttu. Söylemiyoruz ki yazıyoruz işte. Çıkar şu baklayı ağzından dediğimiz bakla bile emoji olup çıkacak başımıza diye korkar olduk.
Zamanında Marshall abimizde demiş iletişim araçları çoğaldı kendisi azaldı diye. Demek ki yıllar geçse de dem vurulan konular aynı kalıyor.
Öyle ya da böyle yeninin bize getirdiklerini hayatımıza kabul ediyoruz Burada es geçilmemesi gereken nokta, iletişimi kendi terazisinde dengede tutabilmek olsun. Moda olsa ya o eski muhabbetler – sohbetler, Twitter’dan hashtag açar gibi kapı açsak komşularımıza buyur etsek sofralarımıza. Bir şeyler yenilenirken maziyi unutmamak gerek. Hadi getirin şu merdiveni de uzanıverelim tarihin tozlu raflarına kurtaralım iletişimizi...
Comments